Bir Osmanlı Deseni – Baba Nakkaş

İstanbulumsanat hakkımızda

15. ve 16. yüzyıl Osmanlı saray nakkaşlarından asıl adı Muhammed B. Şeyh Bayezid tarafından geliştirilen üsluptur.

Evliya Çelebi’ ye göre Bana Nakkaş, Özbek asıllı olup, sanatında usta bir kişidir. Bu nedenle de sarayda nakkaş başı mevkinde bulunduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte tam olarak doğum ve ölüm tarihleri bilinmemektedir. Fatih Sultan Mehmet Han tarafından kendisine verilen belde de yaşamıştır. 1466 yılında Çatalca’ da şimdiki adıyla Nakkaşköy denen beldenin tahsis edildiği belgelerde vardır. Bu köyde bir cami, bir değirmen ve bir de mektep yaptırmıştır. Ayrıca Baba Nakkaşi önemli saray adamlarından biridir. Fatih Sultan Mehmed Han’ a yakın olduğu ve Nakşibendi şeyhi olduğu rivayet edilir.

Baba Nakkaş Uslübu

Julian Raby, Fatih Sultan Mehmed Han dönemi sarayında yeni bir anlayışla motifin yorumlandığı söyler. Ona göre yeni yorumlana rumi ve hatai üslubu “Baba Nakkaş üslubu” olarak tanımlamıştır.

Bu üslupta ince ve detaylı desenler yer alır. Çiçek ve yaprakların uç kısmı yuvarlak hatlara sahiptir. Bu üslubun özellikleri şunlardır:

  • İri ve ayrıntılı çizilmiş hatayi motifinin yoğun kullanılması,
  • Sade ve küçük yaprakların bulunması,
  • Desen içinde zemine serpiştirilmiş küçük bulut parçalarının yer alması olarak sayılır.

Hatai deseni daha büyük kullanılabilmektedir. Ayrıca taç yaprakların üstüne katlanması ile üç boyutlu bir görünüm sergilenmesi bu üsluba has bir özelliktir.

Boyama tekniğinde genelde zemin boyama yapılır ve ağırlıklı kobalt mavi ve beyaz renk kullanılır.

İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesinde Ord. Prof. Dr. Ahmet Süheyl Ünver tarafından yazılmış eseri bulabilirsiniz. “Fatih Devri Saray Nakışhanesi ve Baba Nakkaş Çalışmaları” adındaki çalışma incelenebilir.

Eserleri

Eski Saray kapısındaki Saray-ı Cedid’de Divanhane-i Bâyezid Han’ın kubbe nakışları onun tarafından yapılmıştır. Evliya Çelebi’ye göre renkli nakış sanatını Rum diyarında Baba Nakkaş ortaya çıkarmıştır. Araştırmalara göre Baba Nakkaş vakfiyesindeki altın yaldızla çekilmiş Fatih Sultan Mehmed Han tuğrasının sanatçının elinden çıkmış olabileceği ileri sürülmüştür.

Maden, tezhip, çini ve cilt kapağı gibi süslemelerde kullanılan bu teknik Beyazıd Dönemi’nde ünlü hattat Şeyh Hamdullah eseri Kuran tezhiplerindeki motif ve desenlerde bu üslubun kullanıldığı görülmüştür.

İlerleyen dönemde tabak ve maşrapalarda da bu uslüp kullanılmaya devam etmiştir.

Mareşal Fevzi Çakmak ve Ord. Prof. Dr. Ahmet Süheyl Ünver bu aileden gelen önemli şahsiyetlerdir. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İletişim
Yardım?
Merhaba,
Size nasıl yardımcı olabilirim?